Ryu- 30 kilometre mi!! Yapma Faust şaka yapıyor olmalısın...Üstüne bir de bulaşıklar yemek ve temizlik mi
!
Faust- Ryu eğer hemen antremana başlamazsan yoh'a haber yollarım!
R- Pekala sen kazandın Faust. Usta Yoh'un gözünde küçük düşmek istemem... Eğer güçlü bir şaman olup usta Yoh'a Şaman Turnuvasında yardım etmek istiyorsam bunu yapmalıyım... Aaah hadi Ryu oğlum kendine gel, sen daha zorlarıyla karşılaştın, bu hiç bir şey yaşadıklarının karşında. Tokageroh eski dostum, sen benimlesin değil mi?
Tokageroh- Hem de her zaman Ryu, hadi şu işi bitirelim.
R- İşte takım ruhu diye ben bunu derim, çok iyi bir yoldaşsın Tokageroh. Pekala Faust, seninle akşam görüşürüz. Benim bitirmem gereken bir eğitimim var!
F- İşte moral bu! Akşam görüşürüz Ryu!
Ve böylece Ryu antremanına başladı. Yapması gereken ilk iş tam 30 km koşmaktı. Ryu için en zoru bu olcaktı çünkü o kendini bildi bileli en kısa mesafeyi bile motoruyla gidiyordu. "30km ha..." diye düşündü. Güçlü bir şaman olmak için bunu yapması gerektiğini biliyordu ve yola koyuldu...
R- Hey Tokageroh, böyle sessizce koşmak çok sıkıcı, konuşsana biraz.
T- Üzgünüm Ryu, bir an dalmışım...
R- Derdin ne senin?
T- Hiç bir şey, ben yalnızc...
R- VAY CANINA! Şu karşıdan gelen kıza bak Tokageroh!! Saçım nasıl gözüküyor? Nefesim kokuyo mu? Aman tanrım çok tatlı öyle değil mi eski dostum?
T- Hey Ryu! Bence eğitime devam etmeliyiz, kızlara ayırıcak vaktimiz yok! (ne de olsa yine reddedileceksin)
R- Yapma Tokageroh, daha şimdiden 10 km koştum bile, kalanını da bu muhteşem bayanla tanıştıktan sonra yaparım.
T- Ama Ryu görmüyor musun o kızın parmağ...
R- ŞŞŞ! Tokageroh daha sonra konuşuruz sevgilim beni bekliyor!
Ve Ryu güzel kızın yanına gider. Önce saçını bir düzeltir ve
R- Aman tanrım, yanlış görüyorum heralde. Bu bir mucize olsa gerek. Böylesi kötü ve çirkin bir dünyada böyle bir güzellik nasıl olur? Genç bayan, acaba benim karanlık dünyamın ışığı olur musunuz? (dizlerinin üstüne çökerek kıza bir çiçek uzatır)
?- (parmağındaki yüzüğü göstererek) Ben nişanlıyım seni serseri! Git buradan? Hem o iğrenç saç stilinle beni etkileyebileceğini nasıl düşünürsün? Sen iğrenç bir insansın.(uzaklaşır)
R- Ama, ama... Neden her zaman reddediliyorum. Tokageroh, bana kızın parmağında yüzük olduğunu söylemeliydin!
T- Söylemeye çalıştım ama beni dinlemedin bile!
R- (ayağa kalkarak) Ahhh! Çok üzgünüm eski dostum Tokageroh, eskiden kalma bir alışkanlık, güzel birkız gördüğüm zaman kendimden geçiyorum. (koşmaya başlar)
T- Yalnızca 10 kilometre kaldı, eğer bu tempoda devam edersen koşu görevini 10 saat içinde bitiremeyiz!
R- Haklısın benim sadık dostum! Biraz daha hızlanmam lazım! Bunu yapabilirim! BEN EN İYİSİYİM! Eğer usta yoh'a şaman turnuvasında yardım etmek istiyorsam daha iyisini yapmak zorundayım! ACI YOK RYU! ACI YOK! ACI YOK! ACI YOK!... (1 saat boyunca aynı cümleyi bağırmaya devam ederek deliler gibi koşmaya devam eder) ajı yogh, ajı
yoğk... tokageroh, sölesene daha 10 kilometre bitmedi mi?
T- (sırıtarak)12 kilometre oldu Ryu!
R- Lanet olsun Tokageroh! Bana söylemeliydin... Bunu daha güçlü olmam için yaptığını varsayıyorum! Pekala, listeye bak bakalım sırada ne var?
T- 6000 şınav!
R- Ben 5000 olduğunu sanıyordum, 6000 olduğundan emin misin?
T- Kağıtta öyle yazıyor, istersen kağıda bak.
R- Buna gerek yok eski dostum, sana güveniyorum. Pekela, işe koyulalım. Tokageroh eski dostum, gençliğinde iyi şınav çeker miydin?
T- Köyde en iyisiydim, bir keresind...
R- TOKAGEROH RUH HALİ!!! GÜÇ BİRLİĞİİİ!!! Demek 6000 şınav ha? Seni şakacı ruh seni, madem bir takımız neden beraber şınav çekmeyelimki dimi ama?(Şınav çekmeye başlar)
T- Hep şu çenem! Ryu daha 100 oldu bence artık burda bırakalım kimse anlamaz.
R- HAYIR! Bir şaman asla kendisine verilen görevi yarıda bırakmaz, şimdi konuşmayı kes ve şınavları saymaya devam et.
T- (Kendi kafasından düşünerek) 120, 121, 122, 123... şu ryu ne kadar güçlü bir çocuk bana gençliğimi hatırlatıyor, o zamanlar bende böyleydim, azimli, kararlı, gözüpek ve delikanlı...161,162,163.. aramızdaki tek fark saç stilimiz olsa gerek. Duygularımız bile ortak, ikimizde farklı nedenlerden de olsa Yoh ustaya büyük bir saygı duyuyoruz, ikimiz de hiç bir zaman dövüşten kaçmıyoruz...400,401,402...zavallı çocuk terin suyun içinde kaldı çünkü şu anda ona yardım etmiyorum, benim onunla beraber olduğumu sanıyor ama ben hiç bir şey yapmıyorum, eğer bende ona yardım etsek geriye kalan 4500 sınavı kolayca bitirebiliriz ama böyle bitirmesi imkansız, hala dayanabilmesi bile mucize
R- (nefes nefese şınav çekmeye devam ederken)
tok..ha.groh.. day..nmıo..rum... gliba... . p..es...edi..ce..m...üz..gün..üm.. YOH..ust..a......sen..i..hayal...kır..ık..lıına..uğrat...tım!!! (kendini bir kez daha yerden kaldıramaz ve yüzükoyun yerde yatar)
T- Hayır Ryu, şimdi pes edemezsin benim eski dostum. HAYDİ %100 GÜÜÇ!!!
R-(bi anda ayağa kalkar) Vay canına bu iyi geldi, teşekkürler eski dostum Tokageroh, hadi ş işi bitirelim! (tek eliyle şınav çekmeye başlar)
30 dakika sonra R- Bu kaç etti Tokageroh?
T- Tam 5200 etti Ryu!
R- Yarım saatte 4600 şınav ha? Hiç fena değil ne dersin benim sadık dostum?
T- Ryu bu bir harikaydı. Listeye bakalım sırada ne var... Sırada akşam yemeğini yapmak var Ryu.
R- Güzel bende acıkmaya başlamıştım. Yemek yapmak zaten benim için dinlenmek ile eşdeğerde. Neyse, bugün kendi sevdiğimiz yemekleri yapalım ne dersin ha? Anna'nın kızacağını sanmıyorum. Ne istersin? Ruhların yemek yiyemediğini biliorum ama tadını alıyorsunuz öyle değil mi, evet söyle bakalım, senin için ne yaparım benim eski dostum?
T- Köri soslu pilav benim için yeterli olacaktır Ryu.
R- Güzel seçim! Pilav benim de favorimdir. Yanına bir de tavuk eti yaparız, biraz da Sake, işte ziyafet diye ben buna derim. Yalnız sanırım evde baldo pirinç kalmadı, gel bir markete uğrayalım. (yürümeye başlar)
T- Pekala, önden buyur.
15 dakika sonraR- Tüm şu insanlara bak Tokageroh, sürekli bir telaş, bir koşuşturma içindeler. Fakat neden... Bana sorarsan nedenini kendileri de bilmiyorlar, onlar yalnızca dünyada var olan bu çarpık düzene ayak uydurm...
T- Hey Ryu! Hiç felsefe yapıcak halde değilim, şu pirinçleri alıp biran önce yola koyulalım.
R- Afedersin eski dostum, bi an kendimi kaptırdım. 2 kilo pirinç alabilir miyim lütfen?
Satıcı- Buyrun, 900 Yen lütfen.
R- 900 Yen mi? Bu bir soygun... Pekala al bakalım(parayı uzatır), ama bir daha ki sefere sana bu paraya vermem dostum. Şu anda verdim çünkü acelem var, özel bir görev üstündeyim, anlarsın ya? (satıcının afallamış bakışları karşısında pirinci alıp eve doğru yol alır)
10 dk. sonraR- Pekala Tokageroh şimdi beni iyi izle! Önce pilavın suyunu koyalım....sora mırmırmrı..
T-Ryu ne dediğini anlayamıyorum?
R-..mırmırmı haşladıktan sonra...mm
T-Ryu şunu keser misin?
R-mmmtavuğu da koyalım fırınaa............tabaklarr.....çubuklar....tavuk hazır mırmırmır...
T- RYU KES ŞU MIRILDANMAYI!!!
R- AHHH! Bağırmana gerek yoktu! Ben sağır değilim Tokageroh!
T- Sabahtan beri sanaşu mırıldanmayı kesmeni söylüyorum ama sen beni dinlemeyi geç duymuyorsun bile!
R- Yapma Tokageroh, biraz anlayış göster. Kendimi biraz kaptırdım diye bu kadar kızma. Dost muyuz?
T- Elbette! Yemek ne zaman hazır olcak?
R- Hazır bile! Anna mutfağa gelip ağzımızı burnumuzu dağıtmadan önce hadi sofrayı kuralım.
T- İyi fikir!
5 Dakika sonraR- Bayan ANNA! YOh ustaa! Yemek hazıır!
Anna- Geç bile kaldın Ryu! Normalde bunun için seni cezalandırmam gerekirdi fakat bugün iyi günümdeyim!
Yoh-(ağlamaklı bir ses tonuyla) Genelde ertesi gün beni 12 saat koşturacağını düşündüğü zamanlar iyi gününde oluyor...
Ama daha 3 gün önce 12 saat koşusunu yaptım hani haftada bir kereydi bu koşu!
A- Az önce itiraz etmen nedeniyle haftada 3 kere oldu hayatım.
Y-
lanet olsun...
A- Bir şey mi dedin hayatım?
Y- Dedimki Harika bir yemek olmuş Ryu! Yine her zamanki ustalığını konuşturmuşsun!
R- (kendinden emin bir gülümseme ile) Sizin için az bile Usta, siz yemeği beğendiniz mi Bayan Anna?
A- ...idare eder...
R- Ama...ama... ben bu yemek için çok uğraştım
Y- Sen onu takma Ryu bence yemek gayet güzel, laf açılmışken bir tabak daha alabilir miyim? (tabağını uzatır)
R- Elbette usta (kaseyi doldurup geri verir)
Y- Ryu, sen neden yemiyorsun?
R- Ah, heyacandan unutmuşum, Tokageroh! Sofraya gel!
7 dakika sonraY- Ahhh... İşte bu güzeldi. Evet çocuklar, ben şimdi yukarı çıkıp iyi bir akşam uykusu çekicem, hepinize iyi geceler!
R- İyi gec...
A- Hayır canım! Sen, senin için özel olarak hazırladığım gece antrenman programını uygulayacaksın!
Y- Ama Anna Bu gün çok yoruldum...
A- Dışarı çıkıp beni beklemek için 3 saniyen var hayatım ikii, b...
Y-
lanet olsun...
A- Bir şey mi dedin Yoh?
Y- Yalnızca sizi bekliyor olacağımı söyledim efendim
A- Güzel.. Ryu, eğer senin için zahmet olmazsa ki olmaz bulaşıkları da yıka!
R- Zaten yıkayacaktım bayan Anna, bu da eğitimimin bir parçasıydı. Size iyi..... işkence çektir..meler.
A- Teşekkür ederim canım. (dışarı çıkar)
R- Zavallı Yoh, bir saniye için bile olsa dinlenemiyor... Yoh'un yemek yediği tabakları zaten yıkamasamda olur, hepsi parlıyor şuna baksana...
20 dakika sonraR- Hey Tokageroh, programda sırada ne var?
T- Geriye yalnızca banyoyu temizleme kaldı Ryu!
R- Güzel bir fikrim var! Banyoyu temizledikten sonra ilk biz kullanalım ne dersin?
T- Vay canına iyi fikir Ryu!
R- Şu deterjanı, paspası ve diğer gerekli şeyleri alalım... (banyoya doğru ilerler) Tokageroh, biliyor musun aslında havuz temizlemek çok kolay iştir, içine biraz karb...
T- İlgilenmiyorum Ryu.
R-Keyfin bilir. Pekala işte banyo (elindeki malzemeleri yere koyar). Tokageroh ben yerleri silmekle işe basşlayacağım, sende o sırada beni eğlendirmeye çalış (eline paspası alır ve etrafına bir bez dolar, sonra yerleri silmeye başlar)
T- Ne yapabilirim seni eğlendirmek için?
R- Vay canına yerleri silmek gerçekten yorucu bir iş... Ne bilim şarkı falan söyle, eskilerden olsun.
T- Bak ben şu şarkıyı yalnızca bir kere duydum ama çok güzel bir şeydi, bulunduğumuz bölgeye bir kaç türk askeri gelmişti, kendilerine yeni içeri diyorlardı heralde öyle bir şeydi tam hatırlamıyorum, ama şöyle bir şarkıları vardı:
Ceddin deden Nesrin...neyse sora haydi ya allah
Türk milleti türk milleti
En kahraman... ııı kahraman sonra ne geliodu ya...
R- Tokageroh! Daha şarkıyı bile doğru dürüst hatırlamıyorsun! (yerleri silmeyi bitirip havuzu temizlemey başlamıştır) Havuzun nasıl temizlendiğini öğrenmek istemediğine emin misin sen?
T- Evet eminim Ryu, hem şarkıyı nasıl hatırlayabilirim ki? Bu neredeyse 400 yıl önceydi. İstiyorsan sana bir kaç İngiliz askerin söylediği şarkıları söyleyebilirim.
R- Sağol eski dostum fakat buna hiç gerek yok. Zaten benimde burdaki işimde bitti. Hadi artık kendimiz için hazırladığımız sıcak suya girelim... Ahh...MMMH...ohh....işte hayat bu dostum Tokageroh. Bir arkad...( Bir hışırtı duyup kulak kesilir)
T- Hey Ryu, bunu se...
R- şşşt. (azıcık ileride olan tahtadan yapılmış katanasını alır) TOKAGEROH RUH HALİ! TAHTA KILICIN İÇİNE GİR!!! Pekala korkak, GÖSTER KENDİNİ!
Mikihisa- (karanlıkta yavaşça belirir) Sakin ol Ryu, sadece benim.
R- (elindeki kılıcın ucunu yere doğru indirir ve ruh kontrolünü bırakır)
Usta, sizi görmek ne büyük bir şeref!
M- Sadece sana gösterdiğim yolda ilerleyip ilerlemediğini görmeye geldim. Ve hayal kırıklığına uğramadım Ryu! Yakında büyük bir sınavla karşılaşacaksın Ryu. İki seçimin olacak. Birini seçersen kendin için olcak, diğerini seçersen dünya için olacak. O zamana kadar senin doğru seçimi yapmaya hazır olacağına eminim. Daha sonra görüşürüz Ryu! (bir anda kaybolur)
R- Bu da neyin neseydi şimdi? (elindeki kılıcı yere bırakır) Bir seçim...(tekrar havuza girer) Kendim için yada dünya için... Bu ne biçim bir şey böyle... Sen ne dersin Tokageroh?
T- Üzgünüm dinlemiyordum, bir şey mi dedin?
R- AHH!! Mikihisa'nın dedikleri hakkında ne düşünüyorsun diyorum.
T- Ne Mikihisa'sı Ryu? Anlaşılan şınav çekerken güneş başına vurdu. Az daha dayan birazdan yatmaya gitcez, yarına bir şeyin kalmaz.
R- (bir süre sessizce durur)...........(sonra düşünmeye başlar) Demek Tokageroh Mikihisa'yı görmedi, peki benim gördüğüm de neydi? Sanırım Tokageroh haklı, başıma güneş geçmiş olmalı...
T- Hadi artık yatalım Ryu.
R-Ne gündü ama değil mi Tokageroh. Sanırım bunun üzerine bir 24 saat deliksiz uyurum.(odasına doğru ilerler) İşkence sesleri kesilmişe benziyor, demekki Usta Yoh'la Bayan Anna'da yattı.(odasına girer) Bir dahaki sefere aklında bulunsun benim eski dostum, Güneşin altında şınav çekmek yok tamam mı?
T- Sana katılıyorum Ryu. İyi geceler...
R- İyi geceler benim sadık dostum...
Ve böylece Ryu derin bir uykuya dalar...
Şimdilik SON
Konu: Ryu'nun Antrenmanı 
Salı Ağus. 29, 2006 5:54 pm
